Dermatomiyozit ve malignite birlikteliği: bir olgu örneği
Journal Title: Ege Tıp Dergisi - Year 2019, Vol 58, Issue 0
Abstract
Dermatomiyozit, hem kas, hem de derinin tutulduğu bir sistemik otoimmün hastalıktır. Hastaların önemli bir kısmında altta bir malignite varlığı tespit edilebilmektedir. Birliktelik genellikle solid organ tümörleri olmakla beraber birçok malign neoplazi ile ilişkili olabilir. Bu nedenle hastalarda sadece hastalık yönetiminin gerçekleştirilmesi değil, sistemik açıdan da detaylı bir şekilde taranması ve gelecekte de bu açıdan izlenmesi önemlidir. Sunulacak olgu bahsettiğimiz birlikteliğe bir örnek teşkil etmektedir.
Authors and Affiliations
Göksel Tanıgör, Hayriye Koçanaoğulları, Figen Yargucu Zihni, Gonca Karabulut
Akraba dışı allojenik kök hücre nakli ile başarıyla tedavi edilen primer ileal miyeloid sarkom
Miyeloid sarkom, granülositik sarkom veya kloroma olarak da adlandırılan olgunlaşmamış miyeloid hücre proliferasyonunun ekstramedüller tutulumudur. Miyeloid sarkom olgularının sadece %6,5’i gastrointestinal sistemden kök...
Current approach to traumatic hepato-pancreatico-duodenal injury: Report of a case and review of the literature
Traumatic pancreaticoduodenal injuries still have a high mortality rate and the treatment remains challenging for surgeons. Damage control has become an important part of trauma care nowadays. This approach is useable on...
Primer biliyer sirozda çölyak hastalığı birlikteliği
Amaç: Otoimmun hastalıklar genel olarak birliktelik gösterme eğilimindedirler. Primer biliyer siroza (PBS) da diğer otoimmun hastalıkların yanı sıra çölyak hastalığı (ÇH) eşlik edebilmektedir. Bu çalışmada PBS’li hastala...
Leiomyosarcoma as a rare primary tumor of nasal cavity
Leimyosarcoma is a rare soft tissue tumor originating from smooth muscle cells and it is usually diagnosed in the endometrium and gastrointestinal tract. Compared with carcinomas which are the most common malignancies of...
Pediyatrik kraniyofasiyal cerrahi sırasında kan yönetimi
Özellikle yüz bölgesini içeren kraniyofasiyal cerrahiler, hem hastaların yaşı ve sendromlu bebek olmaları hem de operasyonun zorluğu dikkate alındığında, anestezistler açısından komplike girişimler olarak kabul edilmekte...