İki Farklı Üniversitede Eğitim Gören Üniversite Öğrencilerinin Kilofobi Ve Fiziksel Aktivite Düzeyleri
Journal Title: Health Sciences Journal of Adıyaman University - Year 2015, Vol 1, Issue 2
Abstract
GiriĢ: Kilo fazlalığı ya da şişmanlık özellikle gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde en önemli halk sağlığı problemlerinden biridir. Kilo fazlalığı olan ya da şişman olan kişilere karşı sergilenen olumsuz önyargılı tutum „Kilofobi‟ olarak ifade edilmektedir. Kilofobi üniversite öğrencilerinde yaygın olarak görülür. Fiziksel olarak aktif bir yaşam tarzının şişmanlığın önlenmesinde yararları olduğunu gösteren birçok çalışma vardır. Bu çalışmanın amacı iki farklı üniversitede eğitim gören hemşirelik ve ebelik öğrencilerinin kilofobi ve fiziksel aktivite düzeylerinin belirlenmesidir. Yöntem: Kesitsel tipte olan araştırma Aralık 2014 tarihinde 524 (429 kadın ve 95 erkek) üniversite öğrencisi üzerinde yürütülmüştür. Bu çalışmaya Fırat Üniversitesi ve Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Sağlık Yüksekokulunda öğrenim gören birinci, ikinci, üçüncü ve dördüncü sınıf hemşirelik ve ebelik öğrencileri dâhil edilmiştir. Veri toplama aracı olarak Kilofobi ölçeğinin (Fat Phobia Scale-FPS) kısa formu ve Uluslararası Fiziksel Aktivite Anketi (International Physical Activity Questionnaire-IPAQ) kullanılmıştır. Kilofobi ölçeğinden alınan ortalama puan obeziteye yönelik önyargının ortalama değerini gösterir. Toplam fiziksel aktivite skoruna göre öğrencilerin fiziksel aktivite düzeyleri „düşük‟, „orta‟ ve „yüksek‟ olarak sınıflandırıldı. Değişkenlerin karşılaştırılmasında tek yönlü varyans analizi ve bağımsız örneklemler için t-testi kullanılmıştır. Bulgular: Yaş ortalaması 21,16±2,03 yıl olan öğrencilerin çoğunluğu (%81,9) kadındır. Tüm katılımcıların kilofobi ölçeğinden aldıkları ortalama değer 3,02±0,59 idi. Erkeklerin (3,05±0,59) kilofobi düzeyi kadınlardan (3,01±0,59) yüksektir ancak istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık yoktur (p > 0,05). Hemşirelik öğrencilerinin kilofobi ölçeğinden aldıkları ortalama puan 2,97±0,59 ve ebelik öğrencilerinin kilofobi ölçeğinden aldıkları ortalama puan 3,11±0,59‟dur. Hemşirelik ve Ebelik öğrencilerinin kilofobi tutumları arasında anlamlı bir farklılık vardır (p < 0,05). Öğrencilerin okudukları sınıflara göre ortalama kilofobi puanları istatistiksel olarak farklı bulundu (p < 0,05). Toplam fiziksel aktivite skoruna göre öğrencilerin %17,2‟sinin fiziksel aktivitesi düşük, %62,4‟ünün orta, %20,4‟ünün yüksek düzeyde idi. Kilofobi ölçeğinden alınan ortalama puanlar açısından, fiziksel aktivite düzeyi düşük, orta ya da yüksek olan öğrenciler arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık yoktur (p > 0,05). Sonuç: Araştırma sonucunda hemşirelik ve ebelik öğrencilerinin kilo fazlalığı olan veya obez olan bireylere yönelik orta seviyede olumsuz tutumlarının olduğu görüldü. Kilofobi, obezite ve fiziksel aktivite konusunda eğitim programları ve seminerler verilmesi önerilebilir.
Authors and Affiliations
Bircan ULAŞ KADIOĞLU, Fatoş UNCU, Feyza NAZİK, Mehtap SÖNMEZ
Baş ve Boyun Bölgesi Ekstrakraniyal Schwannomlarının Retrospektif Analizi ve Cerrahi Tedavisi
Amaç: Schwann hücrelerinden kaynaklanan Schwannomlar, periferik sinir kılıfının oldukça nadir ve iyi huylu tümörleridir. Bu çalışmanın amacı, ekstrakraniyal baş ve boyun schwannoma hastalarının cerrahi ve klinik sonuçlar...
The effects of transfer day in intracytoplasmic sperm injection (ICSI) pregnancies on first trimester screening test results
Objects To compare first trimester screning serum markers free β-human chorionic gonodotropin (free β-hCG and pregnancy associated plasma protein A (PAPP-A) of blastocyst versus cleavage stage embryo transfers after...
Nadir Görülen Bir Olgu: Patau Sendromu
Patau sendromu, ilave kromozom 13 kopyasının varlığı ile karakterize olan nadir bir kongenital bozukluktur. Patau sendromu(Trizomi 13), Trizomi 21 (Down sendromu) ve Trizomi 18’den (Edward sendromu) sonra en yaygın olar...
PANAX GİNSENG KULLANAN BİR HASTADA GELİŞEN ANAFLAKTİK ŞOK OLGUSU
Bitkisel ilaçların kullanılmasındaki artış beraberinde hayatı tehdit eden birçok komplikasyonların ortaya çıkmasına neden olmuştur. Panax yıllardır bir çok hastalığa karşı iyi geldiği, fiziksel performansı arttırdığı düş...
C-REAKTİF PROTEİN BAKTERİYEL ENFEKSİYON TANISINDA GÜVENİLİR BİR BELİRTEÇ MİDİR?
Amaç: Bu çalışmada, hastanede yatan süt çocuğu hastalarında, kesinleşmiş tanılar ile C-reaktif protein (CRP) düzeylerinin karşılaştırılması ve CRP’nin bakteriyel enfeksiyon tanısında güvenilir bir belirteç olup olmadığın...